29 Mart 2013 Cuma

KİMLE BARIŞALIM?




İnsana ve topluma dair konularda kullanılan dilin çok önemli olduğuna inanıyorum. Basit gibi görülen küçük detaylar hayatımıza yerleşen gerçeklikleri ifşa ediyor aslında. Bundan dolayı “bayan” değil “kadın” inadım aslında. Bu başka bir konu tabi ki.

 

Açıkça ilan ediyorum: Bu ülkede “Kürt Sorunu” yoktur. Hiçbir kuvvet bana aynı sofrada yemek yediğim Kürt arkadaşımı “sorun” olarak kabul ettiremez.

 

Barışın nasıl sağlanacağı tartışılıyor yıllardır. Hiçbir iktidar bu ülkede mutlak barışı, huzuru sağlama gücünde değildir. Bunu sağlayacak olan sokaktaki vatandaştır ve bu halk herkesle barışmak zorundadır.

 

Aynı işyerinde çalıştığı, birlikte ürettiği Kürt, Laz, Alevi arkadaşına önyargılarından kurtulmak zorunda bu halk. Sıra arkadaşıyla barışmalı liseli genç. Evlerimizde sağlamalıyız barışı. Kaynanasıyla barışmalı küs gelinler. Eşiyle barışmalı tüm erkekler. Küs dostluklar kalmamalı ülkemde. Biri “ben Hristiyanım, ya da Ateistim” derken en yakın arkadaşına düşünmemeli tepkisini.

 

Önyargıları yakıp yıkmalı. Atmalı çöpe şimdiye kadar kullanılan öfke dilini. Genellemelerden kurtulmalı… “Şu ilin insanları doğru değil” dememeli hiç kimse. Barış birlikte oturduğumuz sohbet ettiğimiz arkadaş masalarında başlamalı. Evlerimizin içinde yükselecek önce barışın sesi unutmamalı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder